Sevim: çabuk toparladın deniz. Hatta eskisinden de iyi görünüyorsun daha sağlıklı , daha yakışıklı. (güler) utanınca babana ne kadar da benziyorsun.
Deniz: sevim abla
Sevim: evet
Deniz: onu seviyorsun değil mi?
Sevim: (duraklar ) ne dedin? Nasıl yani?
Deniz: babamı sevdiğini biliyorum… sen de utanınca çok hoş oluyorsun sevim abla. Babam sana evlenme teklif ettiğini söyledi bana.
Sevim: söyledi mi sana?
Deniz: evet. Hastanede dertleşecek çok zamanımız oldu… hala senden cevap beklediğini biliyorsun değil mi? (sevim utanır, sıkılır) seni rahatsız ettiysem özür dilerim ama ikinizi de çok seviyorum ve bence bunu sonuna kadar hak ediyorsunuz. Babam annemin ölümünden sonra ilk defa bir kadına ilgi duyuyor sevim abla.
Sevim: biliyorum… ayrıca Mehmet’in değerinin farkındayım
Deniz: o zaman hadi daha neyi bekliyorsun? Bak! Hastanede gözlerimi açtığım zaman ilk defne’yi gördüm. Ve onu tekrar gördüğüme o kadar sevindim ki sana mutluluğumu anlatamam sevim abla. Sanki biz böyle çok uzaklara ayrı düşmüşüz ve ben çok uzaklardan geri dönmüşüm ve orda beni bekliyordu. Şu anda onunla geçirdiğim her anın kıymetini o kadar iyi biliyorum ki… bıçaklandığım gün çok şey öğrendim sevim abla! Çok gencim ama bu yaşamak için çok zamana sahip olmak değilmiş. Çünkü öyle tek bir an geliyor ki sadece bir an pat ondan sonra yoksun. Ölüm işte hepimize bu kadar yakın. ( deniz sevimin elini tutar bu sırada sevimin gözleri yaşarmaktadır.) söylediklerimi bir daha düşün sevim abla.
(sevim kafasını tamam anlamında sallar.),(defne gelir)
Defne: ne konuşuyorsunuz siz öyle el ele?
Sevim: seni ne kadar sevdiğini söylüyordu.
Defne: AA sana mı söylüyordu? Şaşırdım bunu söylemeyi pek sevmez de.
Deniz: hadi hadi fazla konuşma biraz daha sallanırsak dersi kaçıracağız
Defne: tamam dur bir halamı öpeyim (öper) görüşürüz halacım.
Deniz: görüşürüz sevim abla
1 Şubat 2008 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder